Aşılamalarla günlük yaşam normalleşiyor. Hazırlanan bir rapor ise bankacılık odaklı siber dolandırıcılık faaliyetlerinin bu normalleşmeyi fazlasıyla kullandığını gösteriyor.
Finansal suçlarla mücadele için geliştirdiği platformla tanınan Feedzai’nin gelenekselleştirdiği Finansal Suçlar Raporu’nun son versiyonu, aşı, normalleşme, ekonomik hareketlilik ve siber saldırılar arasındaki bağlantıyı ortaya koyuyor.
Geçtiğimiz günlerde yayınlanan ve 2021 yılı ikinci çeyreği özelindeki durumu ele alan rapor, ilk çeyreğe oranla bankacılık faaliyetlerini hedefleyen dolandırıcılık girişimlerinin hem çeşitlilik hem de sayı olarak arttığını gösteriyor.
Aşılamayla ABD’de özellikle seyahat isteğinin ve harcamalarının yükselişe geçtiği kaydedilen raporda, eyaletler arası tüketici harcamalarının Mart 2021’de Ocak ayına göre yüzde 21 yükseldiğine dikkat çekilirken aynı harcamaların uluslararası boyutta yüzde 410 arttığının altı çiziliyor. Rapordaki verilere göre bu artış harama miktarlarını da etkilemiş durumda ve burada da yüzde 383’lük bir yükseliş söz konusu.
Bankacılık odaklı dolandırıcılıklar yüzde 159 yükseldi
Rapora göre hareketlilik yalnızca tüketici harcamalarında görülmüyor. 2021’in ilk çeyreği, 2020’nin dördüncü çeyreğine oranla yüzde 159 artmış durumda. Buna internet bankacılığı dışında telefon ve şube bankacılığı da dahil.
Dolandırıcılardan telefon alabilirsiniz
FinCrime raporuna göre, ticari telefon bankacılığı, dolandırıcılık saldırılarındaki en önemli sıçramalardan birini 2021 yılının ilk çeyreğinde yüzde 728 oranında artırarak gördü. Ancak telefon bankacılığı, 2020 yazına kadar yüzde 84 düşerek 2021’deki tüm bankacılık işlemlerinin yalnızca yüzde 0,4’ünü oluşturuyordu. Bu, telefon bankacılığı dolandırıcılığının genel payının nispeten küçük olduğu anlamına geliyor.
Çevrimiçi saldırılar, tüm kart dolandırıcılığının yüzde 83’ünü oluşturuyor
EMV özellikli kredi ve banka kartlarının yaygınlaşması, fiziksel kartları dolandırıcılar için daha zor hedefler haline getirdi. Bu nedenle dolandırıcılar odaklarını siber suçlara, özellikle de fiziksel kartlara ihtiyaç duyulmayan kartsız (CNP) işlemlere kaydırdığı görülüyor. CNP etkinliği, tüm işlemlerin yalnızca yüzde 18’ini temsil ederken, tüm dolandırıcılık girişimlerinin yüzde 83’ünü yönlendirdi.
En sık görülen dolandırıcılık girişimleri
Rapor, en sık görülen dolandırıcılık girişimlerini de özetliyor. Buna göre en yaygın beş yöntem şu şekilde sıralanıyor:
Hesap devralma (ATO): Yaklaşık yüzde 47 ile en sık görülen hesap devralma dolandırıcılığında kimlik bilgilerine erişim sağlanıyor ve kullanıcıların hesapları ele geçiriliyor.
Hesap açma kimlik hırsızlığı: Yüzde 23 ile en sık görülen ikinci yöntem olan hesap açma kimlik hırsızlığında dolandırıcılar çalıntı kimlik bilgileriyle başka insanların adına yeni hesaplar açıyor.
Kimliğe bürünme dolandırıcılığı: Yüzde 21’le üçüncü sırada yer alan bu yöntemde dolandırıcılar, banka yetkilisi ya da kolluk kuvvetleri temsilcisi gibi davranarak mağdurları kandırma yoluna gidiyor.
Satın alma dolandırıcılığı: Yüzde 15’lik bir orana sahip olan bu yöntemde alıcılar, asl ulaşamayacakları ürünler için dolandırıcılara çevrimiçi yöntemlerle ödeme yapıyor.
Kimlik avı dolandırıcılığı: Siber saldırganların sıklıkla kullandığı bu yöntem, bankacılık söz konusu olduğunda yüzde 7’lik paya sahip. Dolandırıcılar, hesap sahiplerini kişisel bilgilerini açıklamaları için e-posta ve diğer iletişim yöntemlerini kullanarak kandırıyor.
Android cihazlarda oran iOS’a oranla yaklaşık iki kat daha fazla
Rapordaki verilerden biri de mobil cihazlar. ABD özelinde Android kullanan cihazların, iOS kullananlara göre 1.9 kat daha fazla dolandırıcılık vakası yaşadığı görülüyor. Raporda bu durumun nedeni Android’in mobil kötü amaçlı yazılımlara daha elverişli olan açık yaklaşımı ve Apple’ın App Store’daki uygulamaları kontrol etme eğilimi olarak gösteriliyor.
