Ülke yönetimlerinin siber güvenlikle ilgili stratejilerinde son günlerde oldukça hareketli bir dönem yaşanıyor. İngiltere’nin akıllı oyuncakları dahi kapsayan yeni siber güvenlik yasası hazırlığı, ABD’nin enerji altyapılarındaki siber riskleri ortadan kaldırmaya yönelik 100 günlük programı en yakın iki örnek.

Avustralya ise bu iki örnekten farklı olarak uluslararası bir girişim başlattığını duyurdu. Buna göre komşu ülkelerin siber güvenlik yeteneklerini güçlendirmek için 17 milyon dolarlık bir fon ayrılıyor. Bu, Güneydoğu Asya’daki direnci güçlendirmek için oluşturulan programa ek olarak geliyor. Programın adı ise Siber ve Kritik Teknolojilerde İşbirliği Programı olarak değiştirilecek.

Siber suçlarla mücadelede için uluslararası bir çerçeve oluşturuluyor

Avustralya Dışişleri Bakanı Senatör Marise Payne tarafından duyurulan işbirliği, karşılaşılan sorunlarla mücadele için bir çerçeve oluşturmayı kapsıyor. Bakan Payne, açıklanan belgeyi, “Stratejinin merkezinde, siber ve kritik teknoloji diplomasimizin önceliklendirilmesi ve geliştirilmesi var. Bu belge, ulusal çıkarlarımızı korumak için atmamız gereken eylemleri ana hatlarıyla açıklıyor.” sözleriyle yorumluyor.

Bakan Payne’in verdiği bilgilere göre dijital ortamdaki ticaret Avustralya’da 43 milyar Avustralya Doları (yaklaşık 33 milyar USD) büyüklüğe sahip. Bakan Payne, bu miktarın 2030 yılına kadar 192 milyar dolara yükselmesinin beklendiğini ifade ediyor. Üç temel üzerine inşa edilen yeni strateji, Avustralya’nın bu alanlardaki konumunu güçlendirirken Hint – Pasifik bölgesi ülkelerini de geliştirecek. Bakan Payne, girişimin başarıya ulaşacağından emin. Örnek olarak ise insan genomunu oluşturan 3 milyar DNA baz çiftini sıralayan ve yayınlayan ABD öncülüğündeki Uluslararası Halk Sağlığı Girişimi’ni veriyor. Bu girişim, 1988 – 2010 yılları arasında yaklaşık 800 milyar dolarlık bir etki yarattı ve 300 binden fazla yeni istihdam olanağına kapı açtı.

Siber dünyada sorumlu devlet davranışı

Avustralya Hükümeti, bu girişime ek olarak yeni bir Birleşmiş Milletler Eylem Programı’na da destek olmayı amaçlıyor. Bakan Payne, müzakereleri sürdürmek ve girişimin gerçek dünyada hayata geçmesi için yeni bir kalıcı Birleşmiş Milletler Forumu kurulacağını da belirtiyor.

Avustralya’nın destek olacağı ülkeler arasında bölgedeki küçük ada devletleri de bulunuyor. Fiji, Samoa, Solomon Adaları, Tonga ve Vanutau bu ülkeler arasında yer alıyor. Bakan Payne’in yakın işbirliği içinde olacaklarını söyledikleri ülkeler arasında Hindistan da bulunuyor.

Kritik teknolojilerde neler var?

Yeni uluslararası işbirliği pek çok modern teknolojiye de odaklanıyor. Bunlar arasında siber dünya, yapay zeka, 5G, nesnelerin interneti, kuantum hesaplama ve sentetik biyoloji bulunuyor.

Yayınladığı “Launch of the International Cyber and Critical Technology Engagement Strategy” başlıklı mektubunda teknolojinin değerlerden bağımsız olmadığını, aksine kullanıldığı toplumu yansıttığını ifade eden Bakan Marise Payne, teknolojinin kötüye kullanıldığı örnekler olduğuna da dikkat çekiyor. Hükümetlerin gözetim görevi dışında dezenformasyonu engelleme misyonu olduğunu da kaydeden Bakan Payne, internette bireysel insan haklarının teşvik edilmesi ve korunması da dahil olmak üzere insan, sosyal ve çevresel refah, adalet ve mahremiyet korumasına odaklanılması gerektiğini sözlerine ekliyor.