Experian tarafından hazırlanan EMEA Dolandırıcılık Raporu, şirketlerin yarıdan fazlasının yeni dolandırıcılık tehditleriyle başa çıkmakta zorlandığını ortaya koydu.
Küresel bilgi hizmetleri şirketi Experian’ın EMEA bölgesinde yaptığı Dolandırıcılık Araştırması, pandemi döneminin kurumlar için ne kadar zorlu geçtiğini gösteriyor. Experian tarafından her yıl yapılan araştırmalar sonrası hazırlanan EMEA Dolandırıcılık Raporu’nda, bu yılki araştırmaya katılan 150’den fazla karar verici ismin yüzde 38’i dolandırıcılıkla mücadelede başarılı olduklarına inanmadıklarını, yüzde 42’si ise dolandırıcılığı önleme konusunda kullanılan kaynakların yetersiz kaldığını düşünüyor. Buna karşın, uzmanların büyük çoğunluğunun (yüzde 89) dolandırıcılık yönetiminin görev yaptıkları şirketlerde yüksek öneme sahip olduğunu vurgulaması, dolandırıcılık konusunun şirketlerde daha sıkı olarak ele alınması gerektiğini ortaya koyuyor.
Araştırmaya verilen yanıtlara göre, geride bırakılan yıl içerisinde dolandırıcıların en çok sim kart takası, kimlik avı ve hesap devralma olmak üzere üç tür dolandırıcılık yöntemini tercih ettiği söyleniyor. Her üç işletmeden biri, karşılaşılan dolandırıcılık hacminin çalışan sayısından daha hızlı arttığının altını çiziyor.
Türkiye’deki risk yöneticileri dolandırıcılığa karşı yapay zekaya güveniyor
Experian EMEA Dolandırıcılık Raporu 2020’ye göre, global düzeyde dolandırıcılık ve risk yönetimi stratejileri üzerine görev yapan üst düzey katılımcıların neredeyse yarısı (yüzde 49), dolandırıcılığı tespit etmek ve önlemek için dengeli bir yaklaşıma sahip olmak gerektiğini söylüyor. Katılımcıların beşte biri, saldırıları yönetmek ve durdurmak için makine öğrenimi, cihaz zekâsı, e-posta doğrulama, yapay zekâ gibi birçok yöntem için yatırım yapılması gerektiğine inanıyor. Araştırmaya Türkiye’den katılan dolandırıcılık ve risk stratejileri ekiplerinin yarısının (yüzde 50) saldırıları tespit etme ve önleme konularında cihaz zekâsına güvendiği ortaya çıkıyor.
Raporda, yıl içerisinde dolandırıcılık ile mücadeleye yardımcı olmak adına uzman ekipler için iki ana unsur öne çıkıyor. Bunlar; yüzde 62 oranında gelişmiş dolandırıcılığın tespit edilmesi ile yüzde 48 oranında modellerin optimizasyonu için makine öğreniminin benimsenmesi olarak kayda geçiyor. Ayrıca, araştırmaya katılan firmaların yüzde 47,8’i bilgi birikimini ve dolandırıcılığı önleme faaliyetlerini artırmaya kararlı duruş sergiliyor.
Türkiye’den araştırmaya katılan yöneticilerin yüzde 35’i, dolandırıcılık konusunda 2021 yılında önceliklerinin ‘mevcut dolandırıcılık önleme yeteneklerinin geliştirilmesi olacağını söylerken, yüzde 22’si de bu süreçte önceliği ‘dolandırıcılık önleme süreçlerinin optimize edilmesi veya otomasyonuna vereceğini belirtiyor. Araştırma sonuçlarında silo halinde çalışmayla ilgili olarak da ekiplerin yalnızca yüzde 28’inin diğer departmanlarla etkileşimleri iyileştirmeye istekli olduğu görülüyor.
Kurumlar, dolandırıcılık yönetimini artık daha öncelikli olarak ele alıyor.
‘Tehditleri tespit etmede önemli boşluklar var’
Experian Türkiye Genel Müdürü Samile Mümin, hazırlanan rapor hakkında; “Araştırma sonuçlarına göre; dolandırıcıların salgın sürecine hızla adapte olmalarına karşın, şirketlerin çoğunun tehditleri tespit etme ve bunlara yanıt verme becerilerinde hala önemli boşluklar görünüyor. Diğer taraftan, kurumlar, dolandırıcılık yönetimini artık daha öncelikli olarak ele aldıkarını ve bunun için de silo yapılarının ortadan kaldırılması ile makine öğrenmesi yöntemlerinin ön plana çıktığını ifade etmekteler.” yorumunu yapıyor.
Mümin, dolandırıcılıkla etkili bir şekilde mücadele etmek, müşteri deneyimlerini geliştirmek ve işletmeyi korumak arasında hassas bir denge olmaya devam edeceğini belirterek, işletmelerin, bilgiye bütünüyle erişerek ve bilgiyi paylaşarak, mevcut ve yeni tehditler ile daha dinamik ve etkili bir biçimde başa çıkabileceğini ifade ediyor.