Avrupa Veri Koruma Denetçisi Kurumu (EDPS), yapay zeka yasasıyla ilgili gelişmelere dair yaptığı resmi açıklamada, yüz tanıma gibi uzaktan biyometrik tanımlama uygulamalarının yasaklanması çağrısında bulundu.
Avrupa Birliği’nin detaylı bürokrasisinin gündemindeki konulardan biri de Yapay Zeka Yasası. Bu yasa, pek çok hizmetin dönüşümü için gerekli altyapıyı şekillendirmenin yanında kişisel veriler ve kimlik doğrulama sistemleriyle ilgili düzenlemeleri de içeriyor.
Yapay Zeka Yasası’nı memnuniyetle karşılanan bir girişim olduğuna dikkat çeken Avrupa Veri Denetçisi Kurumu (EDPS) ise henüz yolun başındayken yapay zeka ve biyometrik tanımlama arasındaki ilişkiye dikkat çekerek kamusal alanda uzaktan biyometrik tanımlamanın, yani yüz tanımanın yasaklanması gerektiğini ifade ediyor.
EPDS yöneticilerinden Wojciech Wiewiórowski’nin görüşlerinin aktarıldığı açıklamada Wiewiórowski, bu girişimden gurur duyduğunu ve özelikle yönetmeliğin Avrupa Birliği kurumlarını, organlarını, ofislerini ve idaresini (EUI’ler) içeren geniş kapsamından duyduğu memnuniyeti gizlemiyor.
“Veri koruma ve mahremiyeti tehdit eden çok sayıda yapay zeka uygulaması var”
Wojciech Wiewiórowski’nin gizlemediği bir diğer konu da yapay zeka ve mahremiyet ilişkisi. Yapay zekanın insanlığın güncel sorunlarıyla mücadele için güçlü bir potansiyel sunduğunu kaydeden Wiewiórowski, bununla birlikte veri koruma ve mahremiyet söz konusu olduğunda temel haklar için sınırlı da olsa tehdit oluşturan çok sayıda yapay zeka uygulaması olduğuna dikkat çekiyor.
Daha önceki, yüz tanıma çözümlerinin kamuya açık alanlarda kullanılmaması yönündeki çağrılarının yanıt bulmadığından dolayı üzgün olduklarını dile getiren Wiewiórowski, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“EDPS, yüzlerin yanı sıra yürüyüş, parmak izleri, DNA, ses ve diğer biyometrik veya davranışsal sinyaller gibi insan özelliklerinin kamusal alanlarda otomatik olarak tanınmasına yöneik daha sıkı bir yaklaşımı sunmaya devam edecektir. Ticari bir yapay zeka, benzeri görülmemiş gelişmelere katkıda bulunabileceği gibi uzaktan biyometrik tanımlamanın, bireylerin özel hayatlarına derin ve demokratik olmayan izinsiz girişler özelinde son derece yüksek riskler getirdiği bir gerçektir. Bu nedenle, bu alanda daha katı bir yaklaşım gereklidir.”
EPDS’in, Avrupa Komisyonu’nun talep ettiği kapsamlı analizi gerçekleştireceğini kaydeden Wiewiórowski, bu bağlamda bu tür araç ve sistemler için kesin sınırlar belirlemeye odaklanacaklarını sözlerine ekliyor.